Sabahleyin kızgın ve huysuz rüzgara karşı direniyordu Percy. Sımsıkı giyinmesine karşın hala buz gibi bir soğuk vardı içinde. Bu havada dışarıda olmak için delirmiş olmak gerekiyordu. Yağmur şiddetini arttırmaya başladı. Percy sırılsıklam olmuş bir şekilde öylece duruyordu. Bir kuvvet sanki onu çekiyormuş gibi ayağını kımıldatamıyordu. Bedeni ona hükmediyordu adeta… Tam o sırada rüzgarla birlikte havada uçuşan şemsiye başına çarptı. Beyni zonkluyordu Percy’nin dengesini sağlamakta zorlanıyordu. En sonunda güçsüz bedeni rüzgara yenik düştü. Şimdi yere çakılmış bir şelkilde ağlıyordu. Ne tekdüze bir hayatı olduğunu anlamıştı aslında hiçbir şey yapmıyordu sanki… Bir olay olduğunda arkasında olan sadece bir kişi vardı. Onu da kendi aptallığı yüzünden kaybetmişti. Artık güvenebileceği, değer vereceği biri yoktu hayatında peki yaşıyor muydu? Evet ama ne anlamı vardı ki … İnsanlar camlara yapışmaya başlamıştı. Hepsi bu şiddetli rüzgarda, sokağın ortasında yere çakılan çocuğa bakıyordu.
Fakat Percy bunların hiçbirisini umursamıyordu.Hayatının anlamını kaybetmişti. Yavaşça ayağa kalmayı denedi fakat başının feci şekilde döndüğünü unutmuştu. İnsan bütün gün içince böyle oluyordu demek ki… O anda esen sert bir rüzgarın etkisiyle tekrar yere düştü. Sinirden patlamak üzereydi. Tam kalkacaktı ki sırtında bir el hisseti. O kişinin yardımıyla ayağa kalktı. Merakla arkasına döndü. Ve bir şok geçirdi o ordaydı. Hayatının anlamı karşısında duruyordu…
"Hayatımın anlamı, demek bana döndün?" diye mırıldandı.
"Pardon, anlayamadım?" diye söylendi kız. Ah salak kafam bu o değil, diye düşündü. Fakat bu kız onu kendisini gerçekten değerli hissetmesini sağlıyordu. Büyülenmiş gözlerle karşısında duran kıza bakıyordu ve ardından kız için şiir okumaya başladı. İlk defa biri için şiir okuyordu, o kadar temiz ve saf duygularla...
"Korkudan sahnede eli ayağına dolaşıp,
Rolünü şaşıran kötü bir oyuncu misali;
Ya da azdıkça içine sığmayan öfkesi taşıp
Kendi yüreğini zayıf düşüren çılgın biri gibi,
Unutuyorum, kendime güvenim olmadığından mutlaka,
Tam olarak söylemeyi aşk oyununun sözlerini;
Ve aşkımın yükü öylesine ağır geliyor ki bana,
Kendi aşkımın gücü karşısında eziliyorum sanki.
O halde, nedemek istediğimi bakışlarım anlatsın,
Konuşan gönlümün sessiz sözcüsü olsun onlar;
Aşkımı onlar açığa vursun, derdime çare arasın;
Öyle ki, hiç kalsın yanında, durmadan konuşanlar.
Ah, sessiz aşk neler yazmış, öğren artık okumayı,
Aşkın sırrına ermişler bilir gözleriyle duymayı"
Şimdi karşısında ki kız ona hayran hayran bakıyordu. Percy sırıttı ve kafasıyla yolu işaret etti. Kız sadece gülümseyip kafasını hafifçe sallamakla yetindi...
4. Sınıf Çaylak