Blair' mimi force

Blair o gün derinden mutsuzdu pencereyi açtı dışarıyı izlemeye başladı.Gecenin o günkü soğukkanlılığı içini ürpertmişti rüzgar adeta saçlarını okşuyordu yerinden doğruldu ve yanındaki Daisy ye yöneldi onu kucakladı ve dışarıyı seyretmeye devam etti sonra birden hıçkırıklara boğuldu gecenin sessizliği içinde sesi yankılanıyor ama kimsenin dikkatini çekmiyordu ancak ozaman yalnız oluşuna üzülmedi yarın okula gitmek istemiyordu Serena yı görmesi gerekiyordu bu gece dolunay dedi ve derin bir nefes aldı sonra yastığının altından bir kitap çıkardı ve okumaya başladı.Ertesi gün okula hazırlandı ve Serenayı orda bulmak umuduyla okula gitti.Bahçeyi aradı burada değildi sonra yanından geçen Anna'ya sordu Serena'yı kimse görmemişti.En son içerdede bulamayınca hayalkırıklığıla dışarıya çıktı sonra Serenanın kapıda olduğunu farketti.Ona doğru koşarken çeşitli düşünceler içindeydi ama yinede şunu biliyorduki gecenin ürperticiliği sabah olunca yerini güzel bir güne çekmişti.Serenaya doğru yaklaştı ve onu yanına çağırdı.
sana acil bir şey anlatacağım ancak burada olmaz önemli bir sır
Serena'nın bir şey söylemeye vakti olmadan onu kolundan çekip ilerideki banka oturdu.Blair'ın içi içine sığmıyordu.Sana bahsettiğim büyük şömineli yazlık evindeki sincabım bir tek senin bildiğin sincap işte onu sonunda bulabildim ve artık onuda burada gece evinde besliyeceğim.Serena duraksadı ve blair'in devam etmesine izin verdi.Blair sözünü tamamladıktan sonrasenin adına çok sevindim canım umarım çok eğlenceli olacak olanları biliyorum ancak o yaramazı hiç görmedim biliyorsunki hayvanlara bayılırım tamam yazın eve gidince getireceğim ilerideki evlerden biriyle konuşuyorum oda bana sözverdi ben gelene kadar sincabıma çok iyi bakacak.Serena tamam tatlım nese hadi gidelim artık derse geç kalacağız derken yüzünde tatlı bir gülümseme vardı sonra birllikte vampir sosyolojisi, dersine girdiler ve kitaplarını açtılar yeni bir konuya girdiler Blair okadar heyecanlıydı ve kendini okadar kaptırmıştıki boş boş resimler çiziyor aklına gelenleri beyninde canlandırıyordu sonra Serenaya dönüp gülümsedi bilmek istermisin bilmiyorum ama yinede çok heyecanlıyım dedikten sonra tekrar gülümsedi ve zilin sonrası dersten çıktılar Serena bir espiri patlattıktan sonra iki kız gülüşe gülüşe yurtun yolunu tuttular.Arkadan gelen Nymphe alaycı bir şekilde yine niye gülüşüyorsunuz öyle diyerek muhabbeti arttırdı şimdi Annada katılmıştı onlara gülüşe gülüşe kapıya kadar geldiler bu gün de geceye gözlerini yumuyordu sonunda yarın olduğunda Blairin başaka başka planları olacak başka başka eğleneceklerdi.Sonra odaya girdi yatakhanenin girişine geldiklerinde Blairin içi birden sevinçle doluyordu içinden bir oh çekiyordu yine öyle oldu gelmelerine sevindi dört kız ayrıldılar Blair ve Serena odaya girdiler Blair odaya girdiği an kendini yatağa attı o gün kendini daha iyi hissediyordu sonra Tekrar Daisyyi yerinden kaldırıp kucağına aldı tüylerini okşarken yüzündeki ifadeden huzurlu olduğu anlaşılıyordu Serenanın sesiyle irkildi içi geçmişti kalkıp üstünü değiştirdi ve tekrar yatağa yattı hava kararmıştı yorganı üzerine çekti bir andan gözleri kapalı bir andanda Daisyyi sevmeye devam ediyordu.Sonra bir rüya görmeye başladı her şey karardı herşey yamuluyor ve teker teker kayboluyordu ve sadece nereden geldiğini anlamadığı bir ses ''zaman geldi'' diyordu sesi gür çıkıyordu ve buna emindi korkunç bir rüyaydı terler içinde uyandı ne demekti bu rüya acaba Serenaya mutlaka danışmalıydı .Artık bu rüya hakkında bilgi edinmek için uğraşacaktı en azından onun uğruna uğraşabileceğim bir şey daha çıkmıştı bu tür sözcükler döndü kafasında gözlerini açmak istemiyordu belkide biraz korkmuştu gelecekten yinede içinden geçirdiği o masum sözcükleri bir kenara çekip devam edecekti artık bu rüyanın içinde gizlenen sırrı ortaya atacaktı bundan emindiki bunu yaparken birçok serüven yaşayacaktı ilk başta Blairin gece evine alışması çok zor olmuştu ancak şimdi gece eviyle bütünleştiğini hissedebiliyordu evet içinde sakladığı bu his artık dışarıya çıkmayı umuyordu.Ertesi gün Serenaya rüyasını ve planlarını anlattı serena öncelikle hislerini hayal edebildiğini ve gizemleri ortaya çıkarmakta ona yardım edebileceğini söyledi işte o günden çıkardığı dersi kimse bilmemeliydi dostluk böyle bir şey olsa gerek diye düşündü.Ama onun amacı bu rüyaydı rüyalarının sırrını öğrenmek için o rüyayı hatırladı kısaca geçirdi aklından en son kaybolan eşya o kitaptı o kitapta bir sır vardı o sırrı bulmak için kitabı okumalıydı
Yarın olduğunda yine o kitabı eline aldı seni bırakmayacağım biliyorum ki hayatımdaki tüm sırlar senin içinde ama bunu öğrenmeliyim biliyoraunki gece evinde yeniyim ve buraya alışmam için lazımsın belkide seni ömrüm boyunca tutacağım o sırada kitaba okadar dalmıştıki yanından geçip giden Daisyyi bile fark etmedi sonradan farkettiğinde bir elini kitaptan çekip tüylerini okşamaya başladı önce derin bir nefes aldı ve nedensonra ekledi benim küçük tüy yumağım seni okadar çok seviyorumki sonra onu kucağına alarak sevmeye devam etti.Saate baktı Serenaya seslendi haydi gel ancak Serena ses vermedi Blair tualete doğru yöneldi Serena tualette değilse nerede olabilrdiki?Sonradan aklına Serenanın hazırlanıp inebilme olasılığı geldi aşağıya indi hiç bir yerde bulamadı sonra koridorun sonundaki boş odadan gelen seslere doğru yöneldi evet serena buradaydı ancak buradan kaybolmuş biri vardı profosör Ldya Medaline Gloom Serena diz çöktü belkide onlara öğrettiği her şeyi aklından geçirmişti o kadının geçmişte çok iyiliği vardı diye düşündü ve hıçkırıklara boğuldu işte o nasıl olduğu bilinmeyen ölüm oracıkta gerçekleşmişti.Biraz sonra rahibeler etrafı sardı bu olamazdı o oracıkta ölmüştü Blair Serenanın hissettiği duyguları tadıyordu ancak Serenayı sakinleştirmek için kendini tutabildi gözünden akan yaşları sol eliyle sildi bu birden nasıl olabilirdi belliki gördüğü kabusun bir anlamı vardı hemde büyük bir anlam taşıyordu ama yinede emin değildi odasına doğru koştu ayakları titriyordu birden kendini yere saldı ve ağlamaya başladı sonra ona doğru uzanan eli hissetti bu profosör Ldya'ydı.Yukarı doğru yükselen bedenini tutmaya çalışarak söylüyordu bunu üzülme öğrettiğim en büyük şeyi unutma ''kabullenmek'' bunu söylerken gür bir sesi vardı hayat devam ediyor.Bunun sonunda büyük bir sessizlik yaşandı Ldya yukarıya gökyüzüne çıkıyordu işte ozaman şimşekler çaktı yıldırımlar düştü Blair'ın üzerine.Arkadan gelen Serenayı fark edince kendini toparladı ve aynı şeyi ona söyledi hayat devam ediyor! kesin bir düşünceydi belkide ama bunu kabullenebilirdi.Sonra aklına geçmişinde olup biten herşey geldi teker teker yüzüne çarptı Blair artık dayanamaz hale geldi ayaklarının üzerine çöktü ve ağlamaya başladı Yeter!yeter artık bu olanların bir açıklaması var ama ben anlamıyorum artık her şey üzerime geliyor bunun sorumlusu benim gibi hissediyorum o anda ne kadar isterdiki özel güçlere sahip olmayı çünkü ancak ozaman bir şeylerin cevabını bulacaktı yada cevabı bulunca Nyx olacaktı ama yinede hayatı zehir olabilirdi belkide buraya ait deiğildi. işte en zoru da bu olurdu belkide ozaman anlardı hayatının değerini. O gün kabullenmeyi kendine hazmettireceği gün olmalıydı kesinlikle Ldyanın sözünü esirgemiyecekti.Tekrar kendini topladı ve yola devam etti.Odaya girdiklerinde yatağına atladı,gözlerinden yaşlar boşalmaya başladı.Serena üzgünüm biliyorumki sende o kadını çok seviyordun ancak benim yaşadıklarımı anlayamazsın bunu söylerken daha ciddi olmaya çalıştı hala o anı düşünüyordu.Ldya şimdi çok yükseklerdeydi.O gün hıçkırıklar içinde uyurken yine o rüyayı gördü zaman geldi yatağından kalktı tualete girdi suyu yüzüne attı biraz sonra sakinleşmişti tam o sırada Serenanın yeni ayarladığı biricik saati çaldı.Blair üstüne önce siyah bir bluz giydi bluzun kolları uzundu ellerinden sarkıyordu ancak bu aralar bu bluzlar çok güzel duruyordu eteği ise kısaydı ve siyah rengiyle bluzla bütünleşiyordu.Kapıdan çıkarken yüzü bir başka bakıyor kafasındaki soruları atamıyordu.Sonra aşağıya indiler kütüphaneye doğru ilerlediler Blair kitaplardan birini aldı o sırada gökyüzünden düşen bir mektup fark etti bu nasıl olabilirdiki hemen aşağıya indi küçük bir mektup buldu Blair mimi force'a diyordu Blair zarfı açtı zaman geldi sonra her şey kayboldu vampir tanrıçası adında uzun saçlı bir kadın çıktı karşısına ve zaman geldi Blair sen seçilmiş kişisin arada çıkan sis yüzünden yüzü bile görünmeyen bu kadın ona neler söylüyordu böyle, işte ozaman anlamıştı sırlarını. şimdi ise hiç fark etmediği özel gücünü bulmak için çalışacaktı.
O sırada ona doğru koşan bir şey daha görmüştü küçük sincabıydı o arkadan gelen kişi ise yazı beklemek istemeyen sincap smyrna'yı getirmiş olan komşusuydu tabi eski komşusu Blair smyrna'ya sıkı sıkı sarıldı ve pencereden dikkatlice olayları izleyen Serena Daisyde kucağında geldi onların arkadaşlıklarını va mutluluklarını asla kimse anlıyamazdı.
İşte Blairin kimsesi olmasada artıkk bir dostu vardı ...vazgeçilmez bir dost...
4.sınıf veyada 6.sınıf hiç olmadı 3.sınıf olmak idtiyorum

ne zaman puan vriceksiniz

70*
Ne olmak istediğini lütfen belirt canım

tmm ben ya 3 yada 4.sınıf olmak istiyorum mümkünse 6 da olur ya bu arada rütbem ne zmn verilio meraktan çatlıorm