House Of Night Turkey
House Of Night Turkey
House Of Night Turkey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gece Evinin Karanlık Dünyasına Ho
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 --LİLİTH--

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Lilith Hex Blueblood

Lilith Hex Blueblood


Mesaj Sayısı : 284
Yaş : 35
Nerden : İTALYA

--LİLİTH-- Empty
MesajKonu: --LİLİTH--   --LİLİTH-- Icon_minitimeCuma Ara. 11, 2009 7:52 pm




GÜZEL BİR GÜNDÜ

Yatağımdan zıplayarak uyandım.Çalan saatim okula gitmem için rahatsız edici sesiyle çalıyordu.Yatağımdan kalktığım gibi yüzümü yıkamaya gittim banyoya.Sonra odama tekrar döndüm dolabımın kapaklarını ardına kadar açtım.Ne giysem diye bakıyordum.Bugün okulun son günüydü.Güzel olmalıydım.Mezun oluyordum nede olsa.Hem de birincilikle.Uzun zaman kıyafetlerime baktıktan sonra ne giyeceğime karar verdim.Siyah dar kot pantolonumu ve üstüne beyaz kayık yaka bodymi giydim ve belime çok beğenerek aldığım siyah kalın kemerimi taktım.Güzel kırmızı rugan topuklu ayakkabılarımı giydim.Siyah güzel bir makyaj yaptım.Doğum günümde sevgilim Eresbos’un doğum günümde aldığı yakut kolyemi taktım.Belime kadar inen düz siyah saçlarımı elimle düzelttim.Son kez kendime baktım gerçekten güzel gözüküyordum.Sade ve şık.Siyah el çantamın içine birkaç tane makyaj malzemesi ve cüzdanımı koyduktan sonra aşağıya annemin yanına indim.Kahvaltı hazırdı her zaman ki gibi.Güzel bir kahvaltının ardından okula gitmek için evden çıktım.Erobus her zaman ki gibi beni bekliyordu.Her gördüğümde aynı şeyi düşünüyordum.Çok şanslıydım.Uzun boyu ve esmer teni güneşte çok güzel parlıyordu.Onu çok seviyordum.Arabanın yanına gittiğimde kapıyı açtı.
‘Buyurunuz kraliçem.’dedi.
Bu halleri benim çok hoşuma gidiyordu.Kapıyı kapattıktan sonra hemen direksiyona geçti ve okula doğru yola çıktık.
‘Çok güzelsin yine kar tanem.’dedi.Böyle demesi çok hoşuma gidiyordu.Beyaz bir tenim olduğu için bana böyle diyordu.
‘Teşekkür ederim aşkım.’dedim.
‘Bu gün okulun son günü.Okuldan sonra ne yapmak istersin?’dedi.Aslında bunu hiç düşünmemiştim.Bir plan yapmıştır diye;
‘Ne yapabiliriz canım?’diye ona sordum.
‘Aslında ben bir plan yaptım.Sen,ben;Paris,Elizabeth,Jessica ve tabi ki benim takım arkadaşlarım ve arkadaşlarının sevgilileri Jason,Damon ve Mat ile yemek yer sonra eğlenmeye bir bara gideriz diye düşünmüştüm. ’dedi.
‘Tamam olur.Bana uyar.Ama fazla kalmayalım.Biliyorsun yarın yıl sonu balomuz var ve kızlarla kuaförde randevumuz var geç kalmamalı ve dinlenmeliyiz.’dedim.
‘Tamam kraliçem.’dedi.Eresbos’un bu anlayışı çok hoşuma gidiyordu.
Arabayı park ettikten sonra arkadaşlarımızla bahçede buluştuk.Sınıflarımıza gidip keplerimiz giydik.Mezuniyet töreninin yapılacağı okulun arka bahçesine gittik.Son hazırlıklar yapılıyordu.Bizde akşam yapacaklarımız hakkında konuşmaya başladık.Planda anlaşınca Paris,ben,Elizabeth ve Jessica balo günü için aldığımız giysiler hakkında konuşmaya başladık.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.Törenin başlamasına on dakika kalmıştı.Velilerin olduğu tarafa baktığımda annem ve babamı gördüm.
‘Özel Akademi Lisesi 2009 mezuniyet törenine hoş geldiniz.’diye anons yapıldı.
‘Kızlara evet başlıyor.’dedim heyecanla.
Okul ile ilgili bir konuşma yaptı okul müdüremiz Prof. Dr.Angelina Lackflood.
‘Ve şimdi sırada okul birinci,ikinci ve üçüncülerini açıklamaya geldi.’
Çok heyecanlıydım.
‘Okul birincimiz Lilith Rebelblood!’dedi.Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.Ayağa kalktım ve hızlı ama asil bir yürüyüşle kürsüye çıktım.
‘Birinciliği hak ettiğimi düşünüyorum çünkü bunun için çok çalıştım.Aileme ve bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.’dedim ve kürsüden indim.



Ama heyecanımız devam ediyordu,çünkü Paris ikini,Elizabeth de üçüncü oldu.Jessica’nın notları da Elizebeth’inkin den ün not aşağıda olduğu için bizde kendi aramızda onu dördüncü ilan ettik.Devamını pek dinlemedik Elizabeth geldikten sonra.
Tören bitince şapkalarımızı fırlattık alkışlar eşliğinde.Hepimiz çok mutluyduk sevgililerimiz anlaşıp dördümüze de aynı kolyeden almışlar mezuniyet hediyesi olarak.Kolyelerimiz çok güzeldi.Beyaz altın ve ucunda güzel bir şekilde baş harflerimiz vardı.Tek farkları benimki küçük küçük elmaslarla,Paris’in ki küçük küçük yakutlarla,Elizabeth’in ki küçük küçük zümrütlerle ve Jessica’nın ki de küçük küçük mavi taşlarla süslenmişti.
Hediyeleri görünce çok sevinmiştik.

Ailelerimizle buluşup fotoğraflar çekildikten sonra.onlardan ayrılıp biraz gezdik.sonra yemeğe gittik.Her yer de fotoğraf çekip güzelce eğlendik.
Barda sevgililerimizle dans ederken çok şanslı olduğumuzu düşündüm.

Hepimiz eve gitmek için ayrıldığımızda kızlara ‘Sabah ilk uyanan herkesi uyandırsın.’dedim.

Eve geldiğimde annem ayaktaydı.Bana baktı ve ‘Seni çok seviyorum güzel kızım.Bizi bugün çok mutlu ettin.Hep mutlu ol bebeğim oldu mu?’dedi.Anlıma bir öpücük kondurdu ve yatmaya gitti.Ben üzerimi çıkarıp,bornozumu alıp banyoya girdim.Güzel bir banyodan sonra pijamalarımı giyip yatağa yattım.Yatar yatmaz uyuya kaldım.

Ertesi gün annem beni uyandırmaya geldi.
‘Telefon var tatlım sana,arayan Paris’dedi.
Hiç şaşırmamıştım.küçüklüğümüzden beri dört arkadaştık ve hep bizi uyandıran Paris olmuştu ve hep ev telefonundan arardı uyanmamız kesin olsun diye.
‘Hadi kızım kalk bakalım bir saat sonra seni almaya geliyorum.O zamana kadar kahvaltını yapmış olursun umarım.’dedi ve kapattı.Kesin diğerlerini arayacaktı.Telefonumu 45dakika sonrasına ayarlayıp yattım.Telefonumun çalmasıyla uyandım.Hızlıca kot eteğimi giyip üstüne beyaz bodymi giydim.saçlarımı güzelce toplayıp kalemimi ve rujumu sürüp hemen aşağıya indim.Kapıda yanında Elizabeth ve Jessica ile sinirli bir tavırla yere vurarak
‘Ben aradıktan sonra yine uyudun dimi?’dedi.Söylene söylene dışarı çıktık arabalarımıza binip son kez mağazaları gezdik ellerimizde sandviçle(Paris hariç)(belki kıyafet konusunda fikrimizi değiştiririz diye) ve kuaföre gittik.Saçlarımızı yaptırdık.makyajlarımı yaptırdık.Elbiselerimizi orda giydik ve arabalarımıza binip bizim evin önüne geldik.Annem bize bir sürü fotoğraf çekti.O sırada sevgililerimiz geldi.arabalara bindik ve balonun yapılacağı otele gittik.
Okulumuz çok güzel bir parti hazırlamıştı.Her yer de güzel döşenmiş beyaz ve mavi güller,güzel hazırlanmış masalarda isimlerimiz vardı.Yukarıdan sarkan avizeler içeri güzel loş bir ışık veriyordu.Yemekler yendi.Herkes dans etmeye başladık.Tabi ki bizde gayet güzel eğlendik.Saat on ikiyi vurduğunda birden elektrikler kesildi.Herkes söylenmeye başladı.Çok geçmeden ışıklar tekrar açıldı.Az önce güzel şarkılar çalan grup yoktu.Onlar yerine bir grup insan vardı.Aşağıya inip diğer öğrencileri itip bizim olduğumuz yere geldiler.Hepsi çok yakışıklılardı.Kaslı vücutları ve beyaz tenleriyle bize doğru geliyorlardı.Üstlerinde siyah tişörtler ve düşük bel kot pantolonlarıyla daha bir seksi olmuşlardı. En uzun boylu olanı(ayrıca en yakışıklı olanı)
‘Lilith,Paris,Elizabeth ve Jessica bizimle geliyorsunuz.’dedi.
O anda bizimkiler hemen bizleri arkalarına alıp onlara meydan okurmuşçasına baktılar.Uzun süre bakıştıktan sonra
‘Siz kimsiniz?’dedim.
‘Bizimle gelirseniz öğrenirsiniz.Gelmelisiniz.’dedi.
‘Hayatta olmaz!’dedi Eresbos yüksek sesle.
‘Bizim için sorun değil isteseniz de istemesiniz de bizimle geleceksiniz.Eğer siz karşı çıkarsanız sonucuna katlanırsınız. ’dedi.
‘Aşkım bana kızma ama sana bir şey olsun istemiyorum.Hem kızlarla beraber gideceğim aptalca biliyorum ama gitmeliyiz altında ne var öğreniriz oldu mu?’dedim.Bu kadar aptalca konuştuğuma inanamıyordum.Kızlarda şaşkınlardı ama yanlış bir şey yapmayacağımı biliyorlardı.Sevgililerimize sarıldık ve oradan yakışıklı bir grubun ortasında salondan ayrıldık.



Dışarı çıktığımızda kocaman bir araba vardı.Kapılar açıldı ve içeri oturduk.Kapılar kapanır kapanmaz il söze başlayan Paris oldu:
‘Sen kafayı mı yedin?Nereye gidiyoruz şimdi söyle bakalım?’dedi.Diğerleri de Paris’e katıldıklarını belirten bir yüz ifadesiyle bakıyorlardı.
‘Biliyorum biraz saçma geldi size ama orda kargaşa çıksın istemedim.Ayrıca ne olabilir ki kızlar.’dedim.
‘Ne olabilir mi?Evet sen kafayı yemişsin.Eğer başımıza kötü bir şey gelirse ve eğer ölmemiş olursak ölene kadar dilimden kurtulamazsın söyleyeyim.’dedi.

Paris’in bu laflarından sonra bir daha kimse konuşmadı.İki saatlik bir yolculuğun ardından sonunda araba durdu.

Kapılar açıldı.Önümüzde kocaman bir saray vardı.Taşlı duvarları ve büyük kapısıyla çok heybetli gözüküyordu.Şaşkınlık içerinde içeri girdik.İçeride az eşya vardı ama o eşyalarda muhteşemdi.Dışarı da görünenin aksine içerisi modern döşenmişti.

Şaşkın şaşkın birbirimize baktık.En yakışıklım olan yanımıza geldi.

‘Ben Jashua.Buranın güvenliğinden ben sorumluyum.Şimdi size odanızı gösteriyim.Üstünüzü değiştirir,sizin için düzenlenen şölen için hazırlanırsınız.’dedi.Ne bizim için şölen mi bu harika.Ama neden bunu bu şekilde yapmışlardı ki?

Asansörle dördüncü kata çıktık.Uzun koridorda beş dakika boyunca yürüdük ve tam koridorun bitimindeki odada durduk.Kapıyı açtı,
‘Burası dördünüzün kalacağı oda.Çok yakın arkadaş olduğunuz için ayrı odalara bölmek istemedik.’dedi ve gitti.
İçeri girdik ve ayrı ayrı dört oda yapılmış gibiydi.Kapının tam karşısında benim yatağım olduğu her halinden belli bembeyaz bir yatak vardı.Kocaman bir cibinlikle kaplıydı etrafı.Yatağın baş ucunda kocaman L harfi vardı aynı kolyem gibiydi ve aynı kolyem gibi üstü taşlarla kaplıydı.Yan tarafımdaki yatak Paris’indi benim yatağımın aynısıydı sadece rengi kırmızıydı ve baş ucunda P harfi vardı.Elizabeth’in yeşil ve Jessica’nınkide maviydi ve kolyelerindeki harflerle aynı yatağın baş ucunda harfler vardı.Bu görüntüden sonra gerekten tuhaf bir şeyler olduğunu düşündük ama bunu bize zarar vermek isteyen birisi yapamazdı.Böyle düşünerek rahatladık ve odayı gezmeye başladık oda çok büyük ve çok güzeldi.Elizabeth bir kapıyı işaret etti.Hepimiz gidip oraya baktık.Kapıyı açtığımızda kocaman bir jakuzi(daha çok mini bir havuzu andırıyordu) ve dört aynalı,dört lavabolu,kapılı dört tuvaletli muhteşem bir banyo vardı.her lavabonun başında kocaman makyaj çantası kullandığımız parfümler vardı.Etrafa şaşkınlıkla bakarken bu kez benim gözüme bir kapı çarptı.Gidip açtığımda bir çığlık koparttım.Kızlar hemen yanıma gelip onlarda çığlık atmaya başladılar.Kocaman bir giysi dolabı ve isimlerimize göre ayrılmış bir sürü kıyafet,takı,ayakkabı,çanta akla gelebilecek her şey vardı.

Sonra odanın kapısı çaldı.Gidip kapıyı açtık ve
‘Şölen yarım saat sonra ’dedi Jashua.
Hemen içeri girdik ve üstümüzü değiştirdik yarım saat inde hazırlandık.
Aşağıya indik upuzun bir masa vardı.Üzerinde çeşit çeşit yemek vardı.Yerimiz en uçtaydı.En baştaki sandalye boştu.Herhalde buranın sahibi gelecekti.Paris ve ben baştaki sandalyenin sağ tarafına,Elizabeth ve Jessica sol tarafına oturduk.Herkes teker teker geliyordu.Hayranlık inde bize bakıyorlar bizimle tanışmak için can atıyorlardı.Herkes isimleri söyledi ama o kadar kalabalıktı ki hiç birini anlamadım.

Sonra yan tarafımızdan kocaman bir kapı açıldı ve içeri birisi geliyordu.kapının yan taraflarındaki kalın perdeler görüşümü engelliyorlardı.bir bayan geliyordu ama yüzünü göremiyordum.Bize doğru yaklaştı ve en sonunda perdelerin karanlığından sıyrıldı ve yüzü nihayet göründü.Şoke oldum.Çünkü içeri giren bize üç senedir müdirelik yapan
Prof.Dr. Angelina Lackflood’du.

‘Evet benim güzel dostlarım.Hoş geldiniz.’ bunları direk bize doğru söyledi.
‘Bu şato artık sizin eviniz.buradaki diğer arkadaşlarınız gibi.Siz seçilmiş öğrencilersiniz.Hepiniz zekanız sayesinde buradasınız.Ve az sonra yapılacak törenden sonra sizde bizden birileri olacaksınız. ’dedi.

‘Tören mi?’dedik Paris,ben,Elizabeth ve Jessica.
Ne onlardan mı olacaktık neydi ki bunlar?

‘Aklınızda bir sürü soru var biliyorum.Bu yüzden törene geçsek iyi olacak.’
‘Siz,benim güzel kızlarım bir değişim geçireceksiniz.Eğer size yardım etmezsem yüzyıllarca yaşayacak ama asla yerinizden kıpırdayamayacaksınız.Çünkü,yeni haliniz çok güçlü olmanızı gerektiriyor ve insan vücudunuz bunu kaldıramayacak ve bir çok hastalıkla baş başa kalacaksınız ve bunların tedavisi yok yavrularım.’dedi.

Hepimiz dehşete düşmüş bir şekilde birbirimize baktık.

‘DEĞİŞİM TÖRENİ BAŞLASIN!!!’ diye bağırdı.

Sonra hepimize birer pelerin verildi,isimlerimizin taşlarla işlenmiş olduğu(kolyelerimizdeki renkler).

‘Diz çökün çocuklarım!’ dedi Angelina Lackflood.

Diz çöktük.Ne olduğunu anlamamıştık.Bileklerinde birer çizik açarak bizlere doğru uzattı.

‘Kanımdan bir damla dahi olsa içmelisiniz.Yoksa ilerde başınıza gelenleri size anlattım.’dedi.

Kızlar bana baktılar ve onlarında içebilmesini sağlamak için iğrene iğrene bileği elime aldım ve ağzıma dayadım.Tadı o kadar güzeldi kibir an bırakmak istemedim.Angelina başımı bileğinden çekti.Başımı çeker çekmez yaranın kapandığını gördüm ve çok şaşırdım.


Kızlara dönüp ‘Süperdi bence için.Yoksa başınıza gelecekleri unutmayın.’dedim.

Sonra teker teker kızlarda içtiler ve Jashua ‘nın ardın tekrar ederek bağlılık yemini ettik.Hep beraber alkışlarla masaya oturduk ve şölen başlarken bizde yeni hayatımızda ilk yemeğimizi yemeğe başladık.

LİLİTH
(DİLARA ARIK)





Mümkünse ve puanım yeterse Vampir Tarihi Profesörü olmak istiyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Victoria Emily Kerr

Victoria Emily Kerr


Mesaj Sayısı : 620
Yaş : 31
Nerden : Londra

--LİLİTH-- Empty
MesajKonu: Geri: --LİLİTH--   --LİLİTH-- Icon_minitimeC.tesi Ara. 12, 2009 9:18 pm

Çok güzeldi çok beğendim ancak rpg 3. ağızlar yazılır lütfen dikkat edelim.
Puan 80 olabilecekken malesef 75 oldu bu hatadan dolayı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://houseofnightseries.yetkin-forum.com
Lilith Hex Blueblood

Lilith Hex Blueblood


Mesaj Sayısı : 284
Yaş : 35
Nerden : İTALYA

--LİLİTH-- Empty
MesajKonu: Geri: --LİLİTH--   --LİLİTH-- Icon_minitimePaz Ara. 13, 2009 6:35 pm

O kadarda okudum rpg yazmak için şartları ama aklımda kalmamış heralde.

Bunu ben önceden yazmıştım ondan koydum buraya devamını getirmeye çalışıyorum ne zamandır.Ama tıkandım.

Peki tarih profesörü olamayacakmıyım şimdi?

Sad Sad Sad Crying or Very sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Victoria Emily Kerr

Victoria Emily Kerr


Mesaj Sayısı : 620
Yaş : 31
Nerden : Londra

--LİLİTH-- Empty
MesajKonu: Geri: --LİLİTH--   --LİLİTH-- Icon_minitimeÇarş. Ara. 16, 2009 2:44 am

Olursun kesinlikle!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://houseofnightseries.yetkin-forum.com
Lilith Hex Blueblood

Lilith Hex Blueblood


Mesaj Sayısı : 284
Yaş : 35
Nerden : İTALYA

--LİLİTH-- Empty
MesajKonu: Geri: --LİLİTH--   --LİLİTH-- Icon_minitimeÇarş. Ara. 16, 2009 5:32 am

Ama olamıyorum.
Çünkü sadece kitaptı dersler ve profesörler olunabiliyormuş.
O yüzden karar veremedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lilith Hex Blueblood

Lilith Hex Blueblood


Mesaj Sayısı : 284
Yaş : 35
Nerden : İTALYA

--LİLİTH-- Empty
MesajKonu: Geri: --LİLİTH--   --LİLİTH-- Icon_minitimeÇarş. Ara. 16, 2009 6:19 pm

Vampir olmak istiyorum.Mümkünse.
Ama Vampir başlığı kapalı.
Yinede olabilirmiyim.
Olamıyorsam 5.sınıf çaylak olayım vampir başlığı açılınca değişimimi tamamlarım olur mu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Victoria Emily Kerr

Victoria Emily Kerr


Mesaj Sayısı : 620
Yaş : 31
Nerden : Londra

--LİLİTH-- Empty
MesajKonu: Geri: --LİLİTH--   --LİLİTH-- Icon_minitimePtsi Ara. 21, 2009 11:29 pm

Tamamdır!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://houseofnightseries.yetkin-forum.com
 
--LİLİTH--
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Lilith Rebelblood

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night Turkey :: Arsiv-
Buraya geçin: