House Of Night Turkey
House Of Night Turkey
House Of Night Turkey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gece Evinin Karanlık Dünyasına Ho
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Shaunee Cole

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Cassandra Anna Grangè

Cassandra Anna Grangè


Mesaj Sayısı : 98
Yaş : 29
Nerden : Paris'in gösterişli caddelerinden,Boston'ın kaos sokaklarından,En Sonunda Gecenin Kucağı Tulsa'ya...

Shaunee Cole Empty
MesajKonu: Shaunee Cole   Shaunee Cole Icon_minitimePaz Kas. 15, 2009 1:17 am

Alice Lafayette gecenin esrarlı kasvetinin eşliğinde arabasında batıya doğru yol alıyordu.New York'tan ayrılalı saatler olmuştu.New York.Tüm geçmişi oradaydı.Yıllarca orada çalışmıştı.Tüm sırlarını ona dökmüştü.Ama şimdi hepsine kilit vurmuş kaçıyordu. "Ailesi".Derin bir nefes aldı.Aldığı nefesle birlikte unutmaya çalıştığı ama bir türlü unutamadığı anılarıda doldu içine."Ailesi." Bazen lanetli bir ucube olduğunu düşünürdü.Bazen Tanrı'nın bu cezayı ona neden verdiğini.Hep düşünürdü ama bulamazdı cevabı.Lanet.Sevdiği herkesi ve her şeyi almıştı ondan.

Önce annesini.Eli elindeydi son nefesini vermeden.Onu sevdiğini söyler söylemez eli düştü elinden.Nasıl deli gibi ağladığını hiç unutmamıştı.Ama yardımına abisi koşmuştu."Abisi" Sonra lanet babasını aldı ondan hiç zaman kaybetmeden.Babası son nefesini verirken gözerinin içine baktı.Eski topraktan emekli öğretmen gözlerindeki feryadı okuyordu.Sonra sabitlendi birden o ışık saçan gözleri.Yine ağlıyordu.Ama abisi yine yanındaydı.Sevdiği bir adam vardı o zamanlar.Joshua.Onu deli gibi sevmekten başka hiçbir suçu yoktu.O onun hayatındaki ilk ve son erkek olacaktı.Ama sadece olacaktıyla kaldı.Her şeyi unutabilirdi ama hayatta birkaç şeyi unutamazdı.Ve bunların arasında Joshua'da vardı.Lanet.O kahrolası lanet.Johsua'yı da almıştı ondan.İşten çıkmış buluşacaklardı.Karşıda Johsua'yı gördü.Ona gül alıyordu. (Her gün buluşamasalar da çalıştığı hastaneye bir demet gül yollardı.)Gülümsediğini fark etti.Ama sonra hemen o anılar geldi gözüne.

Johsua ona doğru gülerek geliyordu ki birden ne olduğu belirsiz bir kurşun saplandı bedenine.Çığlıklar,silah sesleri.Tanrım ortalık can pazarıydı onun için.Ona doğru koşuyordu. Johsua hala ona bakıyordu.Ama sonra dizlerinin üstüne çöktü.Beyaz gömleği gittikçe kızarıyordu.Yanına vardı.Küçük bir çocuk gibi kollarına aldı Johsua'yı.Onunla hala konuşuyordu.Sonra kekeleyemeye,derin derin nefes almaya başladı.O an öleceğini anlamış olmalıydı.Tanrı sesler hala Alice'nin kulağındaydı.

"Sanırım ölüyorum."dedi Johsua.Gülümsüyordu.

"Hayır ölmüyorsun."dedi Alice."Kurtulacaksın sonra evleneceğiz.Kocaman bahçeli evimiz olacak.Çocuklarımız o bahçede koşturacak."

"Hayır Alice ben gerçekten ölüyorum."

"Hayır Joshua bunu yapamazsın beni yalnız bırakamazsın."Sesi titriyordu ve ağlamaya başlamıştı.

"Alice…"Kekeliyordu. "Alice seni çok seviyorum bebeğim.Seni her şeyden çok seviyorum"

"Biliyorum Josh…"Hıçkırıklarını bastırmaya çalışıyordu. "Biliyorum çünkü bende seni çok seviyorum."

"Hey ağlama bebeğim ben iyiyim. "Derin bir nefes çekti. "Senin kollarında ölüyorum."
Gülümsedi.Sonra nefes almaları gittikçe arttı.Daha fazla kekeliyordu.

"Benden sonra umarım…u-ma-rım çok mut-lu olursun."Elindeki gülü Alice uzattı. "Bu senin için."Gülü aldı ve kokladı.Alice'i bu şekilde izlemeye bayılıyordu.

"Bebeğim."Sözüne devam etti."Bebeğim zamanım geldi…Ben…ben gidiyorum.Senden son bir şey istiyorum."

"Her şeyi yapmaya hazırım."Ağlamaklı ve o cılız sesi biraz olsun güçlü çıkmıştı.

"Bana son bir öpücük verir misin? "

Cevap ile vermeden dudaklarına uzandı.O da son gücüyle başını kaldırdı ve sonra dudakları birbirlerine değdi.Yavaş yavaş öpüşüyorlardı.Joshua'nın dudakları ve bedeni soğumaya başlamıştı.Sonra durdular.Joshua kıvranmaya başlamıştı.Nefes almakta zorlanıyordu.Çok ince cılız bir fısıltıyla kulağına konuştu.

"Cennetten seni izleyeceğim bebeğim.Seni seviyorum…"

Sonra kıvranması bitti.Aldığı sesli nefesler kesildi.Omzundan kollarına indirdi başını.Gözleri kapanmıştı.Cevap vermiyordu.Tanrım.O…o ölmüştü.Göğsüne bastırdı soğumaya başlamış bedenini.Sıkı sıkıya sarılıyordu.Ve başından beri bastırdığı hıçkırıklarını salmıştı sonunda.Acılı bir feryatla ağlıyordu.

Gözleri dolmaya başlamıştı.Kendini toparladı ve dikkatini yeniden yola vermeye çalıştı.Yarı açık olan camını sonu kadar açtı.İçeriye dolan soğuk ve bir o kadar da rahatlatıcı havadan derin bir nefes daha aldı.Ah lanet olsun bu anıları ne zaman unutacaktı.Gözlerinin önüne şimdi hiç hatırlamak istemediği bir anı geliyordu.Başından def etmeye çalışıyordu ama bir türlü gitmiyordu.Kesik Kesik geliyordu gözlerinin önüne.Bu anı..Bu anı abisinin ölümüydü.Lanet Alice'den her şeyi almış ama en kıymetli şeyi en sona bırakmıştı.Abisini.

Son hastasını da muayene etmiş bu gün ki işini bitirmişti.Odasında önlüğünü çıkarıp sandalyesinin sırtına asıyordu ki abisiyle olan resmine takıldı.Abisinr bir göz kırpıp tam çıkıyordu ki telefonu çaldı.Telefonda bir bayan vardı ve Alice'e bir şeyler söylüyordu.Hatırladığı son sözlerden sonrasını artık anlamıyordu.Donup kalmıştı.Sonra dudaklarının arasından küçük bir fısıltı çıktı;

"Abim" her ne kadar bir fısıltı olsa da bu sözler duvarlarda yankılandı.

Trafik kazası geçirmişti.Günlerce komada kalmıştı.Yanına giren kimseye tepki vermiyordu.Alice hariç.Nişanlısına bile tepki vermiyordu.Alice her yanına gittiğinde elini sıkıyordu.Komadaydı ama Alice bir doktor olarak biliyordu ki o onu duyuyor ve hissediyordu.Bir gün yanına gittiğinde uyandı.

"Alice meleğim" küçüklüğünden beri ona böyle hitap ederdi.

"Abi" abisi Lincoln.Sesini duymak bile güç veriyordu ona.

"Meleğim.Çok yorgun gözüküyorsun.Ayrıca gözlerindeki ışığı da göremiyorum."Bunları söylerken elini daha sıkı sıktı ve gülümsedi.

"Abi iyi misin?Benimle kalacaksın değil mi?"

"Imm hayır meleğim.Tanrı beni yanına çağırıyor.Burada ki zamanım doldu.Uyanmamın sebebi sana veda etmek içindi." Elini daha da sıkı sıktı.

"Ah abi lütfen bunu bana yapmaya hakkın yok.Beni yalnız bırakamazsın. " Son cümlesini zayıf bir ses tonuyla söyledikten sonra ağlamaya başladı.

"Yapma Alice.Sen çok güçlü bir kızsın.Kendi ayaklarının üstünde durabileceğini biliyorum."

"Hayır Abi."

"Bana karşı gelme Alice.Bunu yapacağını biliyorum."Sancı girdi ve yüzü buruştu ve burnuna takılı olan oksijen borusundan derdin derin bir nefes çekip sözlerine devam etti."Zamanım bitiyor Alice.Sana son bir sözüm olacak.Hayata sakın küsme.Küçüklüğünden beri dediğim gibi hep gül olur mu? "Alice elini kaldırdı ve solgun yüzüne dokundu.O da Alice'nin yüzünde olan elini alıp öptü sonra ardından;

"Seni seviyorum" dedi.Bu sözü söylerken kalp monitörü hızlandı ve cümlenin sonunda büyük bir vızıltıya dönüştü.Dıııııı…Ömründe bu kadar sesli ağladığını hatırlamıyordu.Doktorlar Alice'i yatıştırmaya çalışıyor diğer taraftan da elektro şok veriyorlardı.120 Joule Dııııııı…140 Dıııııı…160 Dııııııı…En sonun da öyle bir cümle duydu ki bunu hafızasından bir türlü silemedi.

"Ölüm saati:19.45"

Ses beyninde yankılandı.Gözlerini kırpıştırdı.Yola bu sefer tam anlamıyla dikkatini verdi.Güneş doğmuştu.İlk ışıklar her yere ulaşmaya başlamıştı.Derken beklediği tabelayı gördü.

-Pordtland Hoş Geldiniz-

İşte o anda sevdiği bir CD'yi açtı ve arabasına biraz daha gaz verdi.


Bu yazı bana ait olan "Geçmişin Kilidi & Geleceğin Anahtarı" adlı yazıdizimin 2. Bölümüdür.
NOT:Bu bölüm yazı dizimin orjinal dili değildir 3. şahıs dili istendiğinden 3. şahıs dili ile yeniden yazdım.

Ben özel rütbe istiyorum (Nyx)


En son Shaunee Cole tarafından Paz Kas. 22, 2009 9:43 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
London Sydney Quixie

London Sydney Quixie


Mesaj Sayısı : 462
Yaş : 32
Nerden : Yaşın tutmaz. xD dedikten sonra lan ne kadar çok şey yazmışım upuzun olmuş yakında temizlim ben. =)

Shaunee Cole Empty
MesajKonu: Geri: Shaunee Cole   Shaunee Cole Icon_minitimePaz Kas. 15, 2009 3:32 am

RP'nizi puanlamadan önce kimse Nyx olamaz(Nerede ve nasıl yaşadığı nasıl biri olduğu vs. hakkında hiçbir bilgimiz olmadığı için) bu nedenle tekrar ne olmak istediğinizi belirtirseniz seviniriz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cassandra Anna Grangè

Cassandra Anna Grangè


Mesaj Sayısı : 98
Yaş : 29
Nerden : Paris'in gösterişli caddelerinden,Boston'ın kaos sokaklarından,En Sonunda Gecenin Kucağı Tulsa'ya...

Shaunee Cole Empty
MesajKonu: Geri: Shaunee Cole   Shaunee Cole Icon_minitimePtsi Kas. 16, 2009 2:52 am

Biricik Zoey imin Shaunee Cole'u olmaya karar verdim Smile hem bende esmerim o bakımdan Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charlotte Carslien

Charlotte Carslien


Mesaj Sayısı : 452
Yaş : 27
Nerden : Her hangi bir yerden işte xD

Shaunee Cole Empty
MesajKonu: Geri: Shaunee Cole   Shaunee Cole Icon_minitimePtsi Kas. 16, 2009 3:31 am

Bunun için ilgili bölüme başvurmalısın...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://houseofnightseries.yetkin-forum.com/forum.htm
Cassandra Anna Grangè

Cassandra Anna Grangè


Mesaj Sayısı : 98
Yaş : 29
Nerden : Paris'in gösterişli caddelerinden,Boston'ın kaos sokaklarından,En Sonunda Gecenin Kucağı Tulsa'ya...

Shaunee Cole Empty
MesajKonu: Geri: Shaunee Cole   Shaunee Cole Icon_minitimePtsi Kas. 16, 2009 3:32 am

Stevie Rea Johanson demiş ki:
Bunun için ilgili bölüme başvurmalısın...

Biliyorum ama daha rpgem oylanmadı Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charlotte Carslien

Charlotte Carslien


Mesaj Sayısı : 452
Yaş : 27
Nerden : Her hangi bir yerden işte xD

Shaunee Cole Empty
MesajKonu: Geri: Shaunee Cole   Shaunee Cole Icon_minitimePtsi Kas. 16, 2009 3:53 am

Rp çok güzeldi ve akıcıydı. Betimlemeler ve diyaloglar vardı. Kesinlikle sıkıcı değildi ne ara bittiğini anlamadım... Shaunee Cole Lol
Puan: 70
ADMİNİNİZ: STEVİE RAE JOHANSON

Rp yeniden puanlatılmıştır...
Admininiz Z.Redbird
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://houseofnightseries.yetkin-forum.com/forum.htm
 
Shaunee Cole
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Krystal Renesmeé Cole*

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night Turkey :: Arsiv-
Buraya geçin: