Su' kendini puslu ve soğuk gecenin ortasında yürürken buldu.Sinirleri gerçekten bozuktu.Demin ne olmuştu öyle?Gerizekalının teki -evet gerizekalının teki- erkek arkadaşının doğum günü balosunda iken ona sarkmıştı.Çıkan büyük kavgadan sonra kaşı yarılmıştı.Erkek arkadaşı sarhoşluktan artık karşısındakini seçemeyecek konuma geldiğinde Su'
kızı köşeye çekmişti.Sonra da,partiden ayrılmıştı.Evine doğru gidiyordu.
İçinden;hayat ne kadar monoton,hep aynı,sıkıcı,diye düşünürken;eli camı kırık bir marketin kenarına sürtünmüştü ve kanamaya başlamıştı.Canı yanmıyordu ama kanının daha önce hiç bu
kadar koyu bir kıvamda olduğunu görmemişti.Karanlıktan öyle görünüyordur diye düşündü ve sokak lambalarının seyrek seyrek yanık olduğu sokakta evine doğru ilerlemeye devam etti.
Eve varmıştı,ilk olarak üstündekileri çıkardı ve çıplak olarak banyoya koştu.Saçlarının düğümünü açtı.Ecza dolabından merhem ve birkaç bant aldıktan sonra kaşındaki yarığı temizledi.Doktora ihtiyaç duymuyordu;çünkü canı yanmıyordu.Daha önce çok kaşı yarılmıştı;ama yinede canı ilk kez acımıyordu.İçinden;belki de soğuktan suratım uyuştu,hiçbir şey hissetmiyorum diye geçirdi.Doğrusunu söylemek gerekirse o gece Su' için çok değişik,insanı kendine çeken bir gece olmuştu.Kavgayı saymazsak Su' o gece çok eğlenmişti.
Hemen ılık bir duşa girdi ve Tanrı'ya suyla beraber içindeki bütün kötülükleri akıtması için dua etti.Bunu her duşta yapardı.Su;onun arınma ve mutluluk kaynağıydı bir nebze.Duşta her şey güzel gidiyor derken içini tüyler ürpertici bir his kaplamıştı.Tanrım!Ne oluyordu?Su' ilk kez suyun, içindeki, -ben-suyla-mega-mutluyum hislerini uyandırmadığını hissetti.Böyle bir şey ilk kez oluyordu.Su' küçüklüğünden beri suyla iç içeydi ve içini hiç böyle kötü hisler kaplamamıştı.Hele de suyla birlikteyken!Başında büyük bir bela vardı,bunu hissediyordu.Ama;Tanrım!Ne var ki o daha 15 yaşındaydı ve bunu anlayabilmek için çok gençti!
Su' içindeki kötü hislere rağmen duştan çıktı ve havluya sarıldı.Odasına gitti açık kahverengi dolabından iç çamaşırını,sutyenini,ve pijamalarını çıkardı.Üstünü giyindi ve saçlarını kurutmak üzere banyoya gitti.Yere bakarak ilerliyordu.Banyoya gelince saç kurutma makinasının fişini taktı ve yüzünü aynaya bakmak üzere kaldırırken kaşının ne durumda olduğunu merak ediyodu.Kafasını kaldırmasıyla bir çığlık koyverdi.Suratı A-4 kağıdı gibi bembeyazdı!! Dudakları ise kan kırmızısı..ona ne oluyordu?Hiç görmediği şeyler oluyordu..Beyaz derken suratı gerçekten bembeyazdı ve tüyler ürerticiydi.Su' korkmuştu..Saçlarını kurutmadan duvarlara sürünerek yatağına gitti ve yorganı üstüne çekti..
Rüyasında hiç görmediği bir ova vardı..ovanın ortasına kondurulmuş bir kürenin etrafında insanlar toplanmıştı.Siyah cüppeli bir kadın kürenin etrafındaki insanları yatıştırıyor ve bir yandan da bağırıyordu:
~Vampir Seçim Oyunları oyuncuları....demişti ki Su' birden 'hayıııııııııııııııııııııııııııııııırrr!' diye bağırarak yataktan doğruldu..Kadının kullandığı kelime onu korkutmuştu.Vampir Seçim Oyunları gerçekten çok tehlikeli bir oyundu ve kurada adı çıkan herkes katılmak zorundaydı..eğer kazanırsanız yetişkin,ölümsüz,güçlü,çekici ve yetenekli bir vampir;kaybederseniz ise bir ölüden farkınız kalmamak durumundasınızdır.
Açıklamak gerekirse;ona göre;kimse bu oyuna katılmamalıydı! Kurada adı çıkan ve hayatını kaybeden çok arkadaşı olmuştu..ve kadın....
'.Amaaan!Bu sadece bir rüya?!Gerçek değil ya..sadece korktum o kadar..'diye düşündü.
Fısıltıyla 'Umarım öyledir'diye söylendikten sonra bir bardak su içip tekrar sıcacık yatağına döndü.
Uyumaya devam etti.Rüyanın devamı gelmişti ama bu sefer sadece ölen arkadaşlarını görmüştü.Bu da ne demekti ? Tanrım cidden bu kıza bu gün birşeyler olmuştu..
Sabah kalkınca ilk iş en yakın arkadaşı Ian'ı aramak oldu.Ian her zaman Su'nun çağrılarına cevap vermişti.Bu sefer de öyle oldu.
-Ian! Hemen!Hemen buluşmalıyız!! Şehir merkezinin ordaki hamburgercide buluşalım.
-Tamam Su'.Geliyorum.Umarım kötü birşey olmamıştır.Kendine iyi bak Ahbap.
-Sende I.Güle güle.
80'lerden kalma cep telefonunu kapatıp dolabına doğru gitti.Giyindi.Banyoya gitti dişlerini fırçaladı,yüzünü yıkadı ve saçlarını fırçaladı.Hemen mutfağa koşup dolaptan bir şişe süt ve tahıl ambarından (!) mısır gevreğini aldı.Ve kaseye döküp son moda -ben-yemeğimi-1 sn.de-bitiririm havasıyla yemeye başladı.Nihayet yemeği bittiğinde hemen ayakkabılarını giydi ve koşar adımlarla şehir merkezine gitmeye gitmeye başladı.Geldiğinde hamburgerciden Ian'ın ona el salladığını fark etti ve koşmaya başladı.Tabiki yola dikkat etmemişti.Bir anda başının karardığını hissetti.Başı döndü ve yere yığıldı..
Gözlerini açtığı zaman ilk gördüğü Ian 'dı..Zaten annesi olması beklenemezdi ki ! Annesi uzun yıllar önce başka bir adamla kaçmış ve babasının ölümüne neden olmuştu.O günden sonra annesini arama zahmetine bile girmemişti.Ve herhangi bir kimseyle bu konuyu konuşmak onu çok sinirlendiriyordu.
-I.Ne oldu bana?
-Ssshhht! Konuşma kendini yorma.ufak bir trafik kazası.Doktor biraz arabanın kötü çarptığını söyledi.Bu yüzden kendini yormamalısın.İstediğin bir şey olursa seslen.Gelirim,dedi ve dışarı çıktı.
Su' elini kaldırınca bir sürü ve çeşit çeşit hortuma bağlı olduğunu gördü.İyi de o kendini gayet iyi hissediyordu!! Daha önemli işleri vardı,buradan çıkmalıydı.Hortumları söktü.Kaşında da olduğu gibi canı hiç yanmamıştı.Koltukta duran kıyafetlerini giydi ve dışarı çıktı.Ian'nın bağırması yüzünden bütün ilgiyi üzerlerine çekeceğini biliyordu.Ve öyle de oldu.
-Su'ne yaptın sen?! Nasıl böyle bir şey yaparsın! Oraya dön! İyileşmek gerekiyor..!
-I, seninle konuşmak istediğim konuda bu.Canım ne olursa olsun yanmıyor.Bana bir şeyler oluyor..
-Ne olabilir ki şu partideki salak kızı düşünmekten canının acısını hissetmene bile vakit kalmıyor.
Olay bu!
-Hayır,Ian,farklı.Hemde çok.Konuşmalıyız.Hemen çıkalım burdan.Ben gerçekten iyiyim.
Devamı geliyor..
Cuma Mayıs 28, 2010 1:03 am