- Julia ve Richard-

Yıllar önceydi...

Hava çok sıcaktı.Julia'ya göre bu havada yapılacak en iyi şey rahatlatıcı bir spor ve eğlenceli bir alışverişti.Julia o sabah havanın güzelliğinden öylesine etkilenmişti ki uyanır uyanmaz pencereyi açmış dışarının güzelliğini seyretmişti.;Hemen kahvaltısını yapıp ve en sevdiği kıyafetlerini giyinip kendini dışarıya atmıştı.

İki cadde aşağıda Julia'nın üye olduğu spor salonu vardı.Julia arabasına binip spor salonun yolunu tutmuştu.Spor salonuna giriş yaptıktan sonra yüzmeyi çok sevdiği için üzerini değiştirip havuza gitmişti.

Tam havuza girmek için hazırlanırken havuzdan yakışıklı,mavi gözlü,sarışın bir erkeğin çıktığını görmüştü.Bir anda orada donakalmıştı.Sanki onu önceden bir yerde görmüştü,hatırlamaya çalışıyorudu.Evet hatırlamıştı.Geçen gün otoparkta park yeri yüzünden tartıştığı adamdı o.O zaman hiç fark etmemişti bu kadar yakışıklı olduğunu.Bir an onunla göz göze gelmişti.Hemen gözlerini kaçırmıştı.O da etkilenmişti sanki Julia'dan ya da Julia’ya öyle geliyordu.
Adam Julia’ya yaklaşmıştı.
-'Merhaba’
-‘Merhaba ben Julia’
-'Bende Richard’
-‘Eee park bulabildin mi Richard?’
Richard sevimli bir gülümse koyvermişti.
-‘Ne yazık ki bulamadım.’

Tam o sırada Julia’nın telefonu çalmıştı.Havluların arasından telefonunu çıkarmış ve açmıştı.Arayan Victoria’ydı.Birlikte alışverişe gideceklerdi.Ama Victoria’nın işi çıkmıştı ve alışverişe gelemeyeceğini söylüyordu Julia’ya.Julia arkadaşını anlayışla karşılamış ve daha sonra çıkarız demişti arkadaşına.

Konuşmaları duymuştu Richard.Julia’ya bir teklifte bulunmak istiyordu ama cesaret edemiyordu.Daha tanışalı 15 dakika bile olmamıştı ama çok etkilenmişti Julia’dan.Cesaretini toplamaya çalışmıştı.
-‘Alışverişte sana eşlik etmeme ne dersin?’ deyivermişti bir anda pat diye.
Julia çok şaşırmıştı hiç beklemiyordu böyle bir teklifi ondan.
-‘Şey, bilmem ki’ diyebilmişti utana sıkıla.
-‘Sen de istersen seninle gelebilirim.’
-‘Madem öyle neden olmasın.’

Acaba Richard’da hoşlanıyor muydu ondan?Hoşlanmasa böyle bir teklifte bulunmazdı herhalde.Belkide arkadaşça bir teklifti diye düşünüyordu Julia ama arkadaşça olmasını istemiyordu.

Julia hiç yüzmemişti bu yüzden duş yapmasına gerek yokru.Hemen üzerini değiştirip.
Ve Richard’ın yanına gitmişti.Birlikte Julia’nın arabasına binip alışveriş merkezine gitmişlerdi.

Tüm kızlar gibi Julia’da alışveriş delisiydi.Acaba Richard onu bu halde beğenir miydi?Alışveriş yapmaktan ho0şlanır mıydı?

Vitrinlerin önünden birlikte –yan yana- yürürken Julia bir ayakkabı mağazasının vitrininde duran fuşya rengi topuklu bir ayakkabı görmüştü.Tam zevkine uygun bir ayakkabıydı.Bir anda o sevincin verdiği enerjiyle Richard’ın elini sanki sevgililermiş gibi tutup mağazaya girmişlerdi.Richard’da şaşırmıştı ama hoşuna da gitmişti.Ayakkabıyı ayağına denemişti ve çok hoşuna gitmişti.Richard’da beğenmişti.’Çok yakıştı sana’ demişti Julia’ya.

İşte aşklarının ilk dakikaları böyle başlamıştı.İkiside çok seviyorlardı birbirlerini ama henüz açılamamışlardı o cesati bulamamışlardı kendilerinde.

Çok yorulmuşlardı ikiside,merkezdeki bir kafede oturup birşeyler içmek ikisinede iyi gelecekti.Öyle de oldu zaten.Ellerinde alışveriş çantalarını saldalyenin kenarına bırakıp iki tane karamelli kahve ve pankek siparişi vermişlerdi.Richard pankeke bayılırdı tabi Julia'da.Pankeklerini yerken bir yandan da konuşuyorlardı kendilerinden bahsediyorlardı her ikiside.Richard'ın dudağının kenarında kek kırıntısı vardı Julia uzanıp eliyle o kek kırıntısını almıştı Richard'ın dudağının kenarından.Richard bir kez daha sevinmişti.Çünkü Julia'yı seviyordu sevdiği kişininde ona ilgi göstermesi hoşuna gidiyordu.İlk görüşte aşktı onlarınkisi.

Kahveleri ve yiyecekleri bitmişti,dinlenmişlerdi ikiside.Birbirlerinin telefon numaralarını almışlardı.Daha sık görüşebilmek için.

Eve gittiğinde içi içine sığmıyordu Julia'nın.Her an her dakika onu düşünüyordu,aklından bir an olsun çıkmıyordu Richard.Artık sık sık görüşüyorlardı ve birbirlerine aşklarını itiraf etmişlerdi.Çıkıyorlardı artık.

Richard evlenmek istiyordu onunla.Çünkü Julia ruh eşiydi Richard'ın.Julia'ya sürpriz yapmak istiyordu sürpriz bir evlilik teklifi.

Julia'yı şık ve pahalı bir restoranta götürmüştü o akşam.Julia'nın çok hoşuna gitmişti burası.Birbirlerine anlamlı gözlerle bakıyorlardı.Garson sürprizin bir parçası olan kadehleri ve şarapları getirmişti.Julia'nın kadehinin içinde tek tak pırlanta bir yüzük vardı.Bunu gördüğüne çok sevinmişti Julia çünkü o da evlenmek istiyordu.Ve istediği olmuştu Richard ona evlenme teklifi etmişti hayatını paylaşmak istemişti.Önünde diz çöküp:
-'Benimle evlenip hayatını benimle paylaşır mısın?'
-'E...e...evet.'demişti kekeleyerek Julia.Çok heyecanlanmıştı.

Böylelikle aşklarını resmileştirmişlerdi.Çok güzel bir kır düğünü yapmışlardı.Rüya gibiydi Julia için bu düğün.Sevdiği,aşık olduğu adam onunla bir hayatı paylaşacaktı artık.

Evlilikleri çok mutlu,huzurlu devam ediyordu.Hayallerine kavuşmuşlardı ikiside.
Evlendikten 5 yıl sonra...

Sabah kalktılar her zaman ki gibi kahvaltılarını yapıyorlardı.Birden tartışmaya başladılar.Julia bağırıyordu Richard'a,Richard'da ona.Çok sinirlenen Rİchard kahvaltısını yarıda bırakıp çatal ve bıçağını masaya attığı gibi masayı terketmişti.

Sİnirle evden çıkıp arabasına bindi ve uzaklaştı.Olabildiğince uzağa gitmeyi ve kafasını toplamayı istiyordu.Oraya düğünlerinin olduğu o yere gidiyordu.Ama yollar buzluydu ve oldukça hızlı gidiyordu.Bir anda fren sesleri duyuldu etrafta,Richard kaza yapmıştı.Polisler üzerindeki kimlikten evli olduğunu öğrenmiş ve Julia'ya haber vermişlerdi.

Julia yıkılmıştı,o ölemezdi ölmemeliydi.Rİchard ölemezdi.Polisler önce cesedi teşhis için adli tıpa götürmüşlerdi Julia'yı.JUlia o buz gibi yere,ruhsuz bedenlerin ve eşininde içlerinde olduğu o yere girecekti ama nasıl bu acıyı nasıl atlatacaktı.Dayanılmaz bir şey olsada girmek zorundaydı ve girdi gözlerinde yaşlarla.Evet Richard'dı.O ölmüştü artık,cansız bedeni oradaydı.Julia eğildi ve eşinin alnına bir öpücük kondurdu.Gözyaşları Richard'ın çıplak bedenine damlıyordu.Bu acıya dayanamayıp kendini dışarıya atmıştı Julia.

Richard yoktu artık bırakmıştı onu ,yapayalnız kalmıştı JUlia.Ne yapacaktı onsuz.Kendisini suçluyordu sanah çok üstüne gitmişti Richard'ın.Ona sinirlenip teketmişti evi.

Dayanamazdı onun yokluğuna yapamazdı onsuz.Julia yaşıyordu ama ruhu yoktu sanki çünkü onun ruhu Richard'dı........